
Merhaba,
Çevremdeki birçok kişiden evde nasıl kayıt yaparım, bilgisayara şarkı kaydetmek için neler gerekiyor gibi sorular gelmesiyle “Yeni Başlayanlar İçin Ev Kayıt Stüdyosu Kurmak” isimli bu yazıyı yazmamın faydalı olabileceğini düşündüm.
Egzersiz yapmak için, bestelerini kaydetmek için, aklına gelen müzikal fikirleri bilgisayara kaydetmek ya da sadece daha iyi bir müzik dinleme ortamı yaratmak gibi sebeplerle bir çok insan çeşitli ekipmanlarla home studio (ev kayıt stüdyosu) kuruyor, kurmak istiyor.
Bu yazımda sizlere (yeni başladığınızı düşünerek) home studio (ev kayıt stüdyosu) kurmak için gereken ekipmanlar hakkında bilgi vereceğim. Yazımı beğenirseniz home studio makalelerimin devamı gelecek.
Evet, gelelim ekipmanlarımıza 

1 – Bilgisayar

Evde yapacağınız kayıtlar için en uygun ve kullanışlı platform bilgisayardır.
Mac veya PC tercih edebilirsiniz. Laptop ya da masaüstü olabilir. Bu konu forumlarda yıllardır tartışılıyor. Benim nacizane önerim çok fazla ayrıntıya takılmayın, günümüz şartlarında ortalama 1500 – 2000 TL fiyat aralığındaki bir mac ya da PC işinizi görecektir.
Ev kayıt stüdyonuzda kullanacağınız bilgisayarda önemli parçalar;
Ram: 4GB temel düzeyde bir kullanıcı için yeterli olacaktır. Çok sayıda sanal enstrüman kullanacaksanız daha fazla ram’a ihtiyaç duyabilirsiniz.
Harddsik: Boyut olarak ihtiyaçlarınız doğrultusunda seçmenizi tavsiye ederim. Ayrıca harddiskin dönüş hızı önemli. 7200 rpm ‘lik harddiskler işinizi görecektir. SSD’ler de oldukça hızlı, bütçeniz bol ise bu da bir seçenek olabilir. Genellikle sistem ve programları kurmak için 1 adet, bir de müzikal kayıtlarınızı almak üzere iki harrdisk öneriliyor. Tek bir harddiski ikiye bölerek kullanmak pek önerilmese de ilk etapta bu şekilde de kayıt yapabilirsiniz.
İşlemci: Günümüz şartlarında i5 ayarında bir işlemci işinizi görecektir. Eğer bütçe açısından sorun yok ise i7′de olabilir ancak şart değildir.
2- Ses Kartı

Enstrüman ya da vokallerin sahip olduğu sesi bilgisayar ortamına aktaracak bir ses kartı, ev stüdyosunun olmazsa olmazlarındandır.
Bilgisayarınızın ses kartı muhtemelen half duplex yani tek yönlü veri aktarımı yapan cinstendir.Hal böyle olunca üst üste kayıt yaparken latency denilen bir gecikme yaşarsınız. Bu yüzden çok pahalı olmayan ancak müzik prodüksyonu için üretilmiş düşük ses gecikmesine sahip ses kartlarını tercih etmelisiniz.
Hangi ses kartı diye forumlarda birçok tartışma yapılıyor ancak bunlar kafanızı çok fazla kurcalamasın. Giriş seviyesi, 2 girişe sahip ses kartları her türlü işinizi görür.
Focusrite, Presonus, M-Audio, T.C Electronic, Line 6 gibi birçok firmanın giriş seviyesi ürünlerini gönül rahatlığıyla tercih edebilirsiniz. Ses kartında aramanız gereken özellikler minimum 16 bit, 44100khz, 48v phantom power, 2 adet mikrofon preamp’ına sahip giriş, 2 adet hoparlör çıkışı, bir adet kulaklık çıkışı.
Ayrıca ses kartları PCI, USB yada Firewire bağlantı seçeneklerine sahiptir. Bu protokollerden hangisi bilgisayarınızda varsa onu tercih edebilirsiniz. Yine forumlarda defalarca tartışılan bir konudur; yok firewire daha hızlı daha stabil, yok usb şöyle böyle. Bunlara aldırış etmeyin çünkü evde bestelerini kaydetmek isteyen bir kullanıcı açısından hepsi iş görecektir.
3 – Yazılım (DAW – Digital Audio Workstation)

Bilgisayarımız ve ses kartımız hazır. Peki kayıtları hangi programa yapacağız? İşte bu noktada DAW – Digital Audio Workstation adı verilen ses prodüksiyon yazılımları devreye giriyor. Piyasada ücretli ve ücretsiz birçok yazılım mevcut. Bu yazılımlar temel olarak aynı şeyi yaparlar. Ses kartınızdan gelen dijital sinyalleri bilgisayarınıza kayıt eder, üzerinde işlem yapma şansı tanır. Örneğin reverb ya da delay verebilirsiniz, ekolayzır ayarları ile oynayabilirsiniz vb.
Günümüzde endüstri standardı haline gelmiş olan Pro Tools çok tercih edilen bir daw’dır. Hatta bazı ses kartları ile verilen ücretsiz sürümleri mevcuttur. Pro Tools’un yakın rakipleri ise Cubase ve Apple Logic’tir. Logic sadece Mac Os işletim sistemlerinde yani Mac tabanlı bilgisayarlarda çalışır. Bu programların hepsi temelde aynı şeyleri yapar. Dolayısıyla hepsi iyidir diyebiliriz. Eğer bütçeniz kısıtlıysa ücretsiz daw seçeneklerine de göz atabilirsiniz.
4 – Referans Monitörleri

Referans monitörleri, kayıtlarınızı mikslerken doğru duymanızı sağlar. Bu hoparlörler üretilirken, doğal duyum sağlamak için flat ( düz cevaplı) olması amaçlanır. Tabi ne kadar flat o kadar pahalı
Bilgisayar ya da müzik seti hoparlörleri gibi hi-fi sistemler sesi olduğundan daha renkli duyurur.

Örneğin şarkınızı bilgisayar hoparlöründe ya kulaklık ile mikslediniz, başka bir ortamda dinlediğinizde miksiniz bambaşka duyulabilir. İşte referans monitörlerinin espirisi de her ortamda birbirine yakın sonuçlar alabilmektir.
5 – Kulaklıklar

Genellikle stüdyolarda iki tip kulaklık kullanılır.
Açık/Yarı açık kulaklıkar; dinleme yaparken bulunduğunuz odanın akustiğini de kulaklarınıza yansıtır ve dinlediğiniz müzik dışardan duyulur. Vokal kaydı alırken pek tavsiye edilmez çünkü vokalin mikrofonu kulaklıklardan çıkan sesleri de kayıt edebilir. Miks uygulamarı için yada canlı kayıtta enstrümanistler için daha uygundur.
Kapalı kulaklıklar; arkaları kapalı olara tasarlanmıştır. Oda akustiğinden sıyrılarak size daha izole bir dinleme sağlar. Genellikle kullanım alanı kayıt sırasında müzisyenler ya da vokalistler içindir. Çünkü sesi dışarıya vermez, böylece vokalin mikrofonu kulaklıktan çıkan sesleri kaydedemez.
6 – Midi Klavye

Midi klavyelerin içi boştur, sadece tuşlarına bastığınızda 0 ve 1 lerden oluşan dijital sinyalleri bilgisayarınıza taşır. DAW yazılımınız ise bu sinyalleri içerisinde yer alan sanal enstrümanlara dönüştürür. Böylece midi klavyeniz ile davul, saksafon, piyano, bağlama, keman vb. aklınıza gelebilecek tüm enstrüman seslerini (elinizde bulunan sanal enstrümanlar her neyse) elde edebilirsiniz.
7 – Mikrofon

Ev stüdyolarında en çok kullanılan iki çeşit mikrofondan bahsedecek olursak;
Dinamik Mikrofonlar:

Genellikle sahnelerde tercih edilen bu mikrofon türleri ev stüdyosunda da kullanılabilir. Vokal kayıtları için Shure SM58, enstrüman kayıtları için ise Shure SM57 güzel birer seçenek olabilir, tabi bütçeniz kısıtlı ise daha uygun modeller de seçilebilir.
Kondansatörlü mikrofonlar (Condenser Mikrofonlar):

Kondansatörlü mikrofonlar dinamik mikrofonlara göre daha hassastır. Vokal’den enstürman kayıtlarına kadar pek çok uygulama alanı vardır. Genel olarak sahnede kullanıma çok uygun değildir. Ev stüdyolarında, radyo istasyonlarında ve profesyonel stüdyolar gibi birçok alanda kullanılırlar.
Kondansatörlü mikrofonlar 48 volt phantom power güce ihtiyaç duyar. Dolayısıyla ses kartınız üzerinde bu özellik olduğuna emin olun.
Ayrıca bu tip mikrofonlar çok hassas olduğu için nefes sesinizi dahi alacaktır, bu yüzden pop filter denilen patlamaları ve nefes sesini filtre eden basit bir filtre oldukça kritik öneme sahiptir. Görsellik takıntınız yoksa bayan çoraplarından kendiniz de imal edebilirsiniz 

Başlangıçta MXL 990 ya da Rode NT 1 A gibi modeller oldukça işinizi görecektir.

Genel olarak bir ev stüdyosunun (home studio) olmazsa olmazlarını aktarmaya çalıştım. Tabi yukarıda bahsettiklerimin dışında örneğin oda akustiği gibi konular da önemlidir. Eğer bu yazım ilginizi çektiyse lütfen yorumlarda üzerine konuşalım. Gerçekten işe yarar bilgiler olduğuna sizde onay verirseniz ilerleyen günlerde akustik yalıtım, dinleme pozisyonu, oda yerleşimi, pluginler vb. konularda daha detaylı bilgiler paylaşmayı düşünüyorum.
Verdiğiniz yararlı bilgiler için çok teşekkürler. Bende home studio ile ilgileniyorum; sürekli araştırma, yeni şeyler deneme öğrenme peşindeyim. Son paragrafta bahsettiğiniz konularda da yazmanızı bekliyoruz :)
YanıtlaSil